Tokaimura-Japonya (1999)

Tokaimura/Japonya
Kullanılmış Yakıt Yeniden İşleme Tesisi’nde Kaza

1999 yılında meydana gelen Tokaimura Nükleer Santral Kazası’ndan sonra toplam 667 kişi akut radyasyon zehirlenmesine bağlı olarak hayatını kaybetti. Tokaimura’da meydana gelen bu nükleer kaza, üç çekirdekte erimenin olduğu tespit edilen Fukuşima Nükleer santral Kazası’ndan önce Japonya’da en ileri düzeyde nükleer krize yol açmış olan kazadır ve nükleer zincir içinde meydana gelebilecek bir felaket olarak yegane örneği teşkil etmiştir.

Tokaimura Nükleer Tesisi’nin kuşbakışı görünümü, 1974
Foto: © Milli Arazi Görüntüleme Merkezi

Tarihçe

Tokyo’nun kuzeydoğusu’ndan 120 kilometre mesafedeki Tokaimura Kasabası, Japon nükleer endüstrisinin kalbi olarak kabul edilir. 1956’da Japon Atom Enerjisi Kurumu ve takip eden süreçte 1960’larda, Kullanılmış Yakıt Yeniden İşleme Tesisi ile Japonya’nın ilk nükleer enerji santrali bu sahada kurulmuştur. Bugün Tokaimura’da biri Japon Yeniden İşleme Tesisi (JCO) olmak üzere 15 nükleer tesis bulunmaktadır. 30 Eylül 1999 yılında buradaki Joyo Reaktörü’nde deneme amaçlı karışık oksitli nükleer yakıt üretildi. Normalde, uranyum sarı pastası nitrik asitle çözünürken süreci hızlandırmak ve maliyetleri düşürmek için 3 tesisin işçileri 2,4 kilogram ile sınırlı olsa da tankeri 16,6 kilogram uranyumla doldurdu. Kritik ağırlıkta kütle elde edilerek 20 saat boyunca devasa miktarda netron, dolayısıyla gama ışınının yayılmasına yol açan zincir reaksiyon meydana geldi. Kazada iyot 131 gibi radyoaktif partiküller tesisin havalandırma sisteminden atmosfere karıştığı için 161 kişi tahliye edildi ve tesisten yarıçapı 10 kilometrelik alan içinde yaşayan yaklaşık 310 bin semt sakinine evlerinden çıkmamaları yönünde çağrı yapıldı

Çevreye ve Sağlığa Etkileri

Tokaimura Kazası’nda üç işçi sırasıyla 16-20, 6-10 ve 1-4,5 sievert radyasyona maruz kaldı. İşçiler yoğun bakım ünitesine alınmış olsa da ilk ikisi izleyen aylar içinde hayatını kaybederken üçüncü işçi nihai olarak iyileşebildi. Hayatta kalan işçinin hikayesi “Yavaş Ölüm, Radyasyon Hastalığının Pençesinde 83 gün” adlı bir kitapta anlatıldı. En modern tıbbi tedavi olanaklarına rağmen Hisachi Ouchi iç kanama, bağışıklık sisteminin bozulması ve çoklu organ yetersizliği gibi nedenlerle hayatını kaybetti. Japon Bilim ve Teknoloji Ajansının raporuna göre, diğer 169 işçi 48 milisievert ışına maruz kalmıştı ki, bu da yaklaşık 2400 göğüs röntgenine tekabül eder. Bölgede yaşayan 235 kişi yaklaşık 16 milisievert ışına maruz kalırken 260 kurtarma çalışanı ile gazeteciler de 9,2 milisievert ışına maruz kaldı. Uluslararası Radyasyondan Korunma Kurumu bölgede yaşayan halkın maruz kalabileceği doza ilaveten, yılda en fazla 1 milisievert daha fazla ışın olduğunu tayin etmiştir ki, bu da Japonya’da doğal kabul edilen yıllık 1,5 milisievert doza tekabül etmektedir. 2001 yılında Tokaimura çevresindeki 1182 yerleşim yerinde Yurttaşlar için Nükleer Bilgi Merkezi’nin yaptığı incelemeyle burada yaşayanların %35’inde fiziksel ya da mental sorunlara bağlı baş ağrısı, halsizlik, uyku bozukluğu ve anksiyete gibi rahatsızlıkların bulunduğu ve bu rahatsızlıklarla evlerin tesise yakın oluşu arasında güçlü bir ilişki olduğu tespit edildi. Tokaimura, Fukuşima’dan önceki en ölümcül nükleer santral kazasıdır. Esasen bu kazalar Japon nükleer endüstri tarihi içinde dikkat çeken bir sıklık göstermektedir: 1980’lerde Tsuraga Nükleer Santrali’nde meydana gelen radyoaktif sızıntılar, 200’den fazla kişiyi etkilemiş, 11 Mart 1997’de ise Tokaimura’nın komşu tesislerinde 37 kişinin yüksek radyasyona maruz kaldığı yangın ve buna bağlı kazalar meydana gelmiştir.

Genel Değerlendirme

Kaza üzerine yapılan araştırmalar JCO’nun zaman ve paradan tasarruf edebilmek için güven teşkil etmeyen prosedürleri uyguladığını, buna ek olarak işçilerin uygun kalifikasyona ve eğitime sahip olmadığını göstermiştir. Araştırmaların neticesinde acil durum tatbikat planlarının da doğru, düzgün ve gerçekçi hazırlanmamış olduğu anlaşılmıştır. 2011 yılında Fukuşima’da meydana gelen nükleer kaza süresince ve sonrasında kendini gösteren başarısız kriz yönetimi ve yetersiz bilgilendirme politikası, bilim insanları, politikacılar ve gazeteciler tarafından eleştirilmiş ve bu eleştirilerin nükleer güvenlik kültürüne katkısı olmuştur. Tüm bunların sonucunda, insanlar Tokaimura gibi eski reaktörlerin güvenliğinden şüphe etmeye başlamış ve Japonya’nın en eski reaktörü Tokai-1 devre dışı bırakılmıştır. Fukuşima kazasından sonra ise Tokaimura Belediye Başkanı halkın artık nükleer endüstri kazalarından etkilenmesini ve Hibakuşa olmalarını istemediği için Japon Hükümeti’nden bu bölgedeki tesislerin şehrin güvenliği için devre dışı bırakılmasını talep etmiştir.

Kaynak: www.nukleersiz.org
Hibakusha Worldwide Poster Exhibition – .
IPPNW, 2014. www.hibakusha-worldwide.org