Sivil toplum Espoo Sözleşmesi’nin neresinde? 1

Sınıraşan etkileri haiz nükleer tehlike nedeniyle ‘başkaları’ için de kaygılanmak Espoo Sözleşmesi’yle aralanacak kapıdan komşu ülkelerde açan güneşin girmesiyle karanlığı dağıtabilir,

Bir kazanın meydana gelmesiyle geniş coğrafyaları radyasyona maruz bırakabilen; olağan işletim süreçlerinde dahi ekosistemin yapısını bozduğu uzun vadedeki kümülatif negatif etkileriyle bilimsel olarak ispatlanmış bulunan nükleer santral tesislerinin bir “proje” formunda sunulmasıyla karar alım süreçleri, salt yıkımın altına imza atan ülkelerle sınırlı tutulamaz. Bu tesislerin kurulum, işletim, atık, söküm hatta yakıt sevkiyat süreçlerine dair en azından aynı bölgedeki ülkelere yönelik bilgi vermesi de bir zorunluluk kabul edilmelidir.Bu bağlamda, uygulamada katılımcılığı öne çıkaran iki temel metin 2001’de yürürlüğe girerek ortak bir coğrafyada bulunan herkesin çevresel bilgiye ulaşmasını ve kararlara katılmasını şart koşan “Çevresel Bilgiye Erişim, Karar Vermede Halkın Katılımı ve Yargıya Başvuru”(Aarhus) Sözleşmesi ile 1997’de yürürlüğe giren Sınır aşan Çevresel Etki Değerlendirmesi (Espoo) Sözleşmesidir. Şüphesiz petrokimya tesisleri, biyolojik artıma, atık yakma tesisleri, kömürlü termik santraller gibi ekosistemi zehirleyen her tür faaliyet de bu sözleşmelerin kapsamında düşünülebilir.Lakin biz bu yazı için nükleer santralleri; karar alma süreçlerinde proaktif yaklaşımı benimsediği kabul edilen Aarhus ve Espoo sözleşmelerinden de farklı demokrasi iklimine sahip olan ülkelerle etkileşimin imkanlarına kapı aralama ihtimali bulunan ikincisini baz alacağız. 

Devamını Oku

‘Akkuyu’da yaşananlar nükleer enerjiyi savunanların bile karşı çıkmasını gerektirecek kadar vahim’

Azami güvenlik gerektiren nükleer tesislerde daha inşaat aşamasında böyle kazalar meydana geliyor ve gerçekler halktan gizleniyorsa, genel nükleer risklerin de ötesine geçildiğini söyleyen nukleersiz.org Koordinatörü Pınar Demircan, ‘Akkuyu NGS’de yaşananlar nükleer enerjiyi savunanların bile karşı çıkmasını gerektirecek kadar vahim’ dedi.

For English :

Mersin’in Gülnar ilçesinde inşasına devam edilen   Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) 19 Ocak salı günü akşam saatlerinde meydana gelen ve çevredeki  evlerin, arabaların camlarının kırılmasına neden olan patlama hakkındaki belirsizlik devam ediyor.

Mersin Valiliği ve Akkuyu Nükleer A.Ş’den yapılan açıklamalarda patlamanın planlı bir şekilde yapıldığı söylense de olayın arka planındaki detaylar ile patlamanın halihazırda reaktörlerin oturtulacağı zemine, santral inşaatına veya çalışanlarına zarar verip vermediğine dair bilgiler paylaşılmadı.

‘İş yapma biçimleri güvenlik tehlikesinin kaynağı’

Devamını Oku

[2020’nin ardından] Nükleer enerjinin maskesi düştü, zirvede nükleer enerjiyle sıvanamayan güneş!

2020, Covid 19 korkusu nedeniyle  dünya genelinde maske ile tanışılan bir yıl olurken, nükleer enerji açısından tam tersi şekilde gelişti. Nükleer enerji santrallerinin özellikle güneş enerjisi yatırımları karşısındaki dezavantajlı konumu inkar edilemez düzeye geldi, nükleer santrallerin maskesi düştü.

2020, nükleer santrallerin promosyoncuları tarafından bile “yenilenebilir enerji” şeklinde lanse edilmesinden vazgeçtiği, güneş enerjisinin maliyet ve verimlilik hesaplarıyla zirveye oturduğu bir yıl oldu. Uzunca bir süre “karbonsuz enerji” olarak tanıtılan, direkt karbon salmasa dahi direkt radyasyon salan, gerek denizin gerekse atmosferin sıcaklık artışını tırmandıran etkileriyle nükleer yakıt çevrimi  içinde küresel negatif etkilere haiz olan atık sorunu genel anlamda yani dünya çapında deneyimlenmediği için yeterince anlaşılamayan  nükleer enerji, bu açılardan değilse de kârlılık planlarını desteklemediği için sınıfta kaldı.  Nihayet nükleer karşıtlarının yıllardır haykırdığı bir gerçeği iş insanları da kaçınılmaz şekilde ve yüksek sesle kabul etti: Nükleer enerji tesisinin inşaatı maliyetlidir, pahalıdır, uzun sürer; nükleer enerji üretimi  maliyetlidir, verimli değildir, risklidir, öngörülemeyen maddi manevi maliyetlere enerji üretimi dışındaki motivasyonlar için katlanmak demektir.

Devamını Oku